Kayseri’de, Noonan sendromu (vücudun çeşitli bölgelerindeki normal gelişimi engelleyen genetik bir hastalık) nedeniyle okula gidemeyen 8 yaşındaki Melis Selin Ergin, sınıf haline getirilen odasında eğitim görüyor. Gönüllü öğretmeni Hülya Tatlı tarafından birinci sınıf eğitimi verilen Ergin, sınavlarında başarılı olmak istiyor.
Öğretmeni Hülya Tatlı, “Herhangi bir sağlık problemi sebebiyle okula gelemeyen öğrencilere örgün eğitimde ‘evde eğitim’ diye bir olanak sağlanmaktadır. Melis’in ailesi rapor alıp okulumuza başvurdu. Ben de gönüllü oldum, iyi ki de olmuşum. Okulda ne yapılıyorsa biz de burada hepsini yapmaya çalıştık” dedi.
‘İYİ Kİ GÖNÜLLÜ OLMUŞUM’
DHA’nın haberine göre Konya’da Noonan Sendromu ile dünyaya gelen Melis Selin Ergin, hastalığı nedeniyle Kayseri’ye sevk edilerek tedavi görmeye başladı. Yaşıtları gibi gelişemeyen Ergin’e, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde geçen süreçte büyüme hormonu ilaçları verildi. 7 yaşına geldiğinde, ailesi, Ergin’in evde eğitim alabilmesi için doktorlarından rapor aldı. Evlerinin yakınındaki Mehmet Zeynep Akköse İlkokulu’na verilen raporla Ergin’in evde eğitimine, sınıf öğretmeni Hülya Tatlı gönüllü oldu. Şu anda birinci sınıfa giden Melis, ailesi tarafından sınıf haline getirilen odasında öğretmeni ile eğitim görüyor. Melis’in okuldaki etkinliklerden geri kalmaması adına karne aldığını ve 23 Nisan’da da şiir okuduğunu söyleyen öğretmeni Hülya Tatlı, “Okulda eğitim- öğretime devam ediliyor. Herhangi bir sağlık problemi sebebiyle okula gelemeyen öğrencilere örgün eğitimde ‘evde eğitim’ diye bir olanak sağlanmaktadır. Bu öğrencilerden biri de Melis. Ailesi rapor alıp bizim okulumuza başvurdu. Ben de gönüllü oldum, iyi ki de olmuşum Melis ile her gün 2’şer saat dersimiz var. Okulda ne yapılıyorsa biz de burada hepsini yapmaya çalıştık. Bizim serüvenimiz kasım ayında başladı. Melis çok tatlı bir kız. Zekasında hiçbir problem yok. Ne verdiysem aldı” ifadelerini kullandı.
‘KÜÇÜCÜK ODA, OKUL HALİNE GELDİ’
Melis’in rahatsızlığından bahseden Hülya Tatlı, “Melis’in özel durumu Noonan Sendromu. Bu problemlerinden dolayı okulumuza devam edemiyor. Biz ona örgün eğitimde verilmesi gereken her şeyi evde eğitim ile vermeye çalışıyoruz. Diğer öğrenciler gibi okuma bayramını yaptı. Okula gelip karnesini aldı. 23 Nisan’da şiir okudu. Bu etkinliklerden de geri kalsın istemiyorum. Elimden geldiği kadar en güzel şekilde devam etmeye çalışacağım. Bu gördüğünüz küçücük oda, bir okul haline geldi. Sınıfımız, şubemiz var. 1-Melis sınıfı. Yazı tahtamız var. Ailesi, Melis’in eğitimini her şekilde destekliyor. Kitaplarımız, hikayelerimiz var arada bir teneffüs veririz. Melis okula geldiğinde kapının önündeki şubemi görünce, ‘bu ne’ diye sormuştu. Ertesi gün buraya geldiğimde ailesi, ‘1-M sınıfı’ ve altına da öğretmeni ‘Hülya Tatlı’ diye yazdırmışlar. Melis’in eğitim- öğretim hikayesi bu odada” diye konuştu.
‘OKULA GİTMEYİ TERCİH EDERİM’
Melis Selin Ergin ise “Yaşım 7 mi 8 mi hala anlayamadım. Burada ders çalışıyorum. Arada 3 dakika tablete bakıyorum. Bu tahtada derslerimi yapıyorum. Okumak iyi bir duygu. Favori oyuncağım Necati. Öğretmenimle okuma yapıyoruz ve matematik çalışıyoruz. Okula gitmeyi tercih ederim. Arkadaşlarımla arada bir geziyorum. Onlar da bana hediye veriyorlar” dedi.
‘ÇOK ZOR BİR SÜREÇ GEÇİRDİK’
Melis’in sağlık nedenlerinden dolayı evde eğitim gördüğünü aktaran annesi Serap Ergin (39) de “Noonan Sendromu ve kalbinde rahatsızlığı var. Doğduğundan veri vardı ama büyüdükçe artmaya başladı. Çok zor bir süreç geçirdik. Melis küçükken hiçbir tedaviye başlanmamıştı. Büyüdükçe hormon, büyüme iğneleri yapılınca Melis de çok etkilendi. Doktorlara fazla gitmek istemedi. Şu an bütün ilaçlarımızı kullanıyoruz. İnşallah iyiye gidiyoruz” dedi.
Serap Ergin, “Eğitimini kendi odasında alıyor. Çünkü yaşıtlarına göre çok küçük. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor ama aklımızda hiçbir sıkıntımız yok. Odayı bir sınıf haline getirdik. Her türlü imkanı sağlamaya çalıştık. En büyük şansımız Hülya Hoca ile yollarımızın kesişmesi. 1-M sınıfında çok güzel dersler işleniyor. Şu anda okula gitme gibi bir durum görünmüyor. Sıraya boyu yetmiyor. Çok yoruluyor. Dinlenmesi gerekiyor. O yüzden şu anda evde eğitime devam ediyoruz. Bizim durumumuzda olan kişiler, önce doktordan raporlarını alıp, okullara başvurup, durumlarını anlatarak evde eğitim istemeleri gerekiyor. Tedavilerini aksatmamaları lazım. Geç kalınmış tedavi, sonrasında hiçbir işe yaramıyor” diye konuştu.
Haber-Kamera: Furkan KAVUKLU/KAYSERİ, (DHA)
(HABER MERKEZİ)